Geçtiğimiz haftadan bu yana fiyatına 20 kat zam yapılacağı iddia edilen yurt dışı çıkış harcı hakkındaki tartışmalar sürüyor. İlk olarak Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde 100 dolar bedeliyle uygulanmaya konan yurt dışı çıkış harcında o günlerden bugüne birçok kez değişiklik yapıldı. 2007 yılında 15 lira olarak uygulanan harç bedeli, Temmuz 2019 ile Şubat 2022 yılları arasında 50 lira olarak uygulandı. Harç bedeli, 2022 yılının mart ayından bugüne 150 lira olarak uygulanıyor. Elde edilen gelirler ise Toplu Konut İdaresi’ne aktarılıyor.
Öte yandan, harçtan muaf kimi kişiler de bulunuyor. Normalde yurt dışına çıkan herkesten talep edilen bu harç, yurt dışında oturma izni bulunanlar, 7 yaşını doldurmamış olanlar, pasavan ve benzeri belgelerle çıkış yapanlar, KKTC’ye kimlik belgesiyle çıkış yapanlar ile yurt dışına ticari amaçla sefer yapan kara, deniz, hava ve demiryolu toplu taşıma ve yük taşıma araçlarının mürettebatından alınmıyor.
Vergi Uzmanı ve Galatasaray Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nedim Türkmen’in 20 Haziran’da paylaştığı belgeye göre, şu an 150 lira olarak uygulanan yurt dışına çıkış harcı, kanunda yapılması planlanan değişiklik ile 3 bin liraya yükseltilecek. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan bu teklifin, Kurban Bayramı tatili sonrasında TBMM’ye sunulacak olan vergi düzenlemeleri paketi içinde yer alması öngörülüyor.
Harca yapılacak zamma ilişkin iddialar, sosyal medyanın da gündeminde yer alıyor. Özellikle X (Twitter) üzerinden yapılan birçok paylaşımda “seyahat özgürlüğünün kısıtlanması” olarak değerlendirilen zam, yurt dışına çıkış harcı bedelinin bazı uçak biletlerinin fiyatından bile yüksek olmasına neden olacak.
Kullanıcılara uçak bileti fiyatlarını karşılaştırmalı olarak sunan Skyscanner sitesindeki güncel verilere göre, Pegasus ve AJet hava yollarının 24 ve 28 Haziran tarihlerinde İstanbul-Amsterdam arasında düzenleyecekleri seferlerin bilet fiyatları, 2 bin 4 ile 2 bin 825 lira arasında değişiklik gösteriyor.
Harca ilişkin zam beklentisinin artmasıyla birlikte, uygulamanın hukuki statüsü de tartışma konusu haline geldi. Yurt dışı çıkış harç pulunun hukuki durumunu Anayasa Hukukçusu, Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği (ANAYASA-DER) Başkanı ve 27. Dönem CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu ile konuştuk.
‘YURT DIŞI HARCI UYGULAMASI FİYAT FARK ETMEKSİZİN ANAYASA’YA AYKIRI’
“Yurt dışı harcı Turgut Özal döneminden bu yana bir sorun” diyen Kaboğlu, harç uygulamasının anayasal dayanaklarını değerlendirdi. 1982 Anayasası’nın ilk metninde seyahat özgürlüğünün “ülkenin ekonomik durumu, vatandaşlık ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması” nedeniyle kısıtlanabilmesine olanak tanındığını belirten Kaboğlu, 2001 yılında yapılan değişiklikle 23. maddede düzenlenen seyahat özgürlüğüne ilişkin ekonomik durum kısıtlamasının anayasa metninden çıkarıldığını söyledi.
Kaboğlu, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile bu özgürlüğün yalnızca “suç soruşturması veya kovuşturması” nedeniyle kısıtlanabildiğini, söz konusu soruşturma veya kovuşturmaların da hakim kararına bağlandığını ifade etti.
Bu durumda seyahat özgürlüğünün yalnızca “kişinin kendi kusurlarından kaynaklanan” nedenlerle sınırlandırılabileceğinin altını çizen Kaboğlu, yurt dışına çıkış harcının fiyat fark etmeksizin Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi.
Alınmakta olan harcın Anayasa’nın başka hükümleri bakımından da sorgulanabileceğini ifade eden Kaboğlu, 13. maddeye işaret etti. Anayasa’nın temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanma rejimini düzenleyen 13. maddesinde, hakkın özüne dokunma yasağı ve ölçülülük ilkesinin bulunduğunu belirten Kaboğlu, harç uygulamasının bu kriterlere göre de anayasaya aykırı olduğunu belirtti.
Anayasa’nın 13. ve 23. maddelerinin sınırlamaya izin vermesi durumunu da değerlendiren Kaboğlu, 3 bin lira olarak uygulanacağı iddia edilen harç bedelinin, Anayasa’nın vergi ödevini düzenleyen 73. maddesine aykırı olacağını ifade etti.
‘ÖZEL UÇAĞI OLANLARLA ÖĞRENCİYİ AYNI KEFEYE KOYAMAZSINIZ’
Anayasa’nın 73. maddesinde herkesin “mali gücüne göre” vergi ödemekle yükümlü olduğunu söyleyen Kaboğlu, “Özel uçağıyla yurt dışına çıkabilenlerle trende 5. kategoride oturmaya razı olan öğrenciyi aynı kefeye koyamazsınız” ifadelerini kullandı.
“Sosyal devletin nimet ve külfette eşitleyici davranması gerekir” diyen Kaboğlu, harç uygulamasının Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen sosyal devlet ilkesiyle de bağdaşmadığını söyledi.
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARI AŞAĞILANIYOR’
Devletin yurt dışı çıkış harcı dışında pasaport çıkartma sürecinde talep ettiği harçlara dikkat çeken Kaboğlu, “Kümülatif olarak bakıldığında, pasaport ve vize için alınan ücretlerle birlikte vatandaşlar üçlü bir kıskaca alınmış oluyor” diye konuştu. Söz konusu harçların anayasanın 17. maddesiyle de bağdaşmadığını savunan Kaboğlu, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları aşağılanıyor” diye konuştu.
‘AYM’DEN DÖNER DEME LÜKSÜMÜZ YOK…’
Son olarak, İstanbul Milletvekili olarak görev yaptığı süre zarfında “bir kanunun Anayasa’ya aykırılığı durumunda zaten Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edileceğini” söylemini çok duyduğunu ifade eden Kaboğlu şöyle devam etti: “Anayasa’ya aykırıysa AYM’den döner deme lüksümüz yok. Böyle bir mantık olamaz. Şimdi iyi kamuoyu oluşturarak bu teklifi yasalaştırmamak çok önemli.”